yeniköy’ün çınarları

Bir önceki post’ta geçen günlerde aramızdan ayrılan Mehmet Coral’ın son kitabı Yeniköy’ün Çınarları’ndan bahsetmiştim. Aşağıda da, otobiyografik tonlar içeren kitaptan bir alıntı var. Fotoğraf, Mehmet Coral’ın kendi kamerasından. Dört yıl evvel, bir Mayıs günü, “Yeniköy’ün çınarları bahar coşkusunda” notuyla yollamıştı bana. Şimdi bunlar hep anı…

Çınarlar eminim yine bahar coşkusundadır.

*

(‘Yeniköy’ün Çınarları’na ismini veren hikâyeden alıntı)

“Bir de tutkunu olduğum seher vakitleri vardır. Uykusuz bir baykuş olduğum için hep kalkar, dışarı çıkarım o zamanlar. Kimsecikler yoktur ortada. Kedilerle hoş beş edip, Avusturya Sefareti’nin önüne inerim. Sabahın sessizliğinde zaman ötesi bir titreşimsizlik vardır. Hiçbir şey kıpırdamaz. Havanın narin salınımı içinde sadece pek uzak mırıltılar gizlidir. Çınarların tepesinde gizlendiği yerden çıkan bir güvercin kanatlarıyla hafifçe döver havayı. Onu balık bulamamış bir martının yükselişi ve ince bir tramola ile tekrar deniz üzerine yaylanışı izler. Şehrin merkezine doğru akan Boğaz’ın suları üzerinde tülsü bir sis vardır. Aslında her şey aslına doğru akar gibidir. Bu sessizliği denizin içine kurdukları ağ ile küçük bir dalyan oluşturan balıkçıların sesi bozar.

Leave a comment