kendime düşünceler – ekmeğin çatlağı

Dün gece de Marcus Aurelius’un ‘Kendime Düşünceler’ini okuyarak geçti. Dışarıda ‘Meditations’ diye biliniyor bu eser. Latin alfabesinde yazılmış Grekçe’de ise ‘Ta Eis Heauton’.

Bir imparatorun; tarihin gelmiş geçmiş en kudretli insanlarından birinin ve aynı zamanda Stoacı filozofların en tanınırlarından birinin kendine, hayata ve insanlara dair notları. Bir imparatorun filozof olması ne tuhaf… Bir imparatorun içine ve doğaya bakmayı öncelemesi ne tuhaf. Üstelik mesela bizdeki 2. Bayezid gibi bir tür inzivaya çekilmiş bir hükümdar da değil; sefer üstüne sefer düzenleyen savaşçı bir imparator bu… ‘Kendime Düşünceler’i büyük ölçüde Germenler üstüne seferler yaptığı sırada, Roma’dan uzakta yazdığı biliniyor. 

Şunları yazmış mesela: 

Doğadaki olaylara eşlik eden hoş ve cazip şeylere de dikkat etmek gerekir. Mesela pişen bir ekmeğin bazı kısımlarının çatlayıp ayrılması, ekmek yapma işine aykırı da olsa ekmeği yeme isteğini arttırır. 

İncirler de olgunlaşınca ağızları çatlar; zeytin ağaçlarında da fazla olgunlaşma, çürümeye yaklaşma, zeytinlere kendine özgü bazı güzellikler katar. Ve başını eğmiş başaklar, aslanın sarkık kaşları, yabandomuzlarının ağzındaki köpük ve başka pek çok şey incelendiğinde güzel görünmekten çok uzaktırlar ama doğanın işleyişine uygun olduklarından onun daha güzel, daha büyüleyici görünmesini sağlarlar. 

Sonuç olarak her yerde, olup biten her şeyi kavrayacak hissiyata ve derin bir anlayışa sahip bir insan, sonuçların sonucundan kaynaklanan herhangi bir şeyi bile hoş bulur, hemen hemen hiçbir şey ona faydasız görünmez. Vahşi hayvanların kocaman açılmış ağızlarına bakmayı, büyük ressam ve heykeltraşların hayvanları tasvir ettikleri eserlerinden daha az hoş görmez. O saf bakışlarıyla yaşlı bir adam ya da yaşlı bir kadındaki güzelliği ve özgün alımlılığı, çocuklardaki sevimliliği görebilir. İşte bunlar gibi herkese açıkça görünmeyen pek çok şeyi, doğayı ve onun işlerini gerçekten bilen, onlara sahip çıkan insan kavrar. (Çev: Y. Emre Ceren, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)

Bunları yazmış Marcus Aurelius. Sonra yazdıklarını şöyle bir okumuş, kâğıdı masanın üzerinde bırakıp çadırından çıkmış; Germen kabilelerinin yaşadığı uzaktaki ovalara uzun uzun bakmış. Kafasında yeni harekâtın planlarını yapmış. Kimbilir?

Hayat… Tuhaf değil de ne?

Leave a comment